Sosyal Medya

Dünya

FET֒nün '30 yıldır darbe' hazırlığı yaptığı ABD medyasında

The New Yorker dergisi, FET֒nün Türkiye'deki darbe girişimini, "30 yıllık darbe" başlığıyla okuyucularına aktardı.



ABD'nin saygın dergilerinden "The New Yorker"da "30 yıllık darbe" başlığıyla yayımlanan makalede, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iç yüzü ortaya koyulurken, elebaşı Fetullah Gülen ve taraftarlarının başta polis, istihbarat, ordu ve yargı olmak üzere stratejik kurumlara nasıl yerleştiği ayrıntılarıyla anlatıldı.

Türkiye'de 15 Temmuz'da düzenlenen kanlı darbe giriÅŸimi ve FETÖ'nün yapılanması üzerine Dexter Filkins tarafından kaleme alınan makalede, örgütün Türkiye’deki yapılanması ve üyelerinin elebaşı Gülen’e baÄŸlılıklarına iÅŸaret edildi.

Filkins, FETÖ’nün devletin içine nasıl yerleÅŸtiÄŸini geniÅŸ bir ÅŸekilde ele aldığı makalesinde, daha önce Fetullah Gülen ve bazı üyelerle mülakat yaptığını hatırlattı.

Gülen ile mülakat yapmak için ilk kez 2014'te örgütün New York’taki merkezine giderek röportaj talebinde bulunduÄŸunu belirten Filkins, bu talebin Gülen’in saÄŸlık durumu nedeniyle reddedildiÄŸini fakat sonraki yıl örgütün kendisiyle irtibata geçerek mülakat için Gülen’in malikanesine çağırdığını kaydetti.

"Takipçileri önemli noktalarda"

Filkins, Gülen’in, çok sayıda takipçisinin “önemli noktalarda” olduÄŸunu, “Hiçbir birey ya da sosyal grup, tamamen politikadan uzak kalamaz. Çünkü verilen kararlar ve uygulamalar onların hayatlarına etki eder” dediÄŸini aktardı.

Dexter Filkins, Gülen ile görüşmesini şöyle anlattı:

"Birkaç dakika sonra, Gülen içeri girdi. Siyah bir takım giymişti. Kafasını öne eğmişti. Ayaklarını sürüyerek yürüyordu. Küresel bir örgütün liderinden daha çok sanki öğle uykusundan kalkmış bir emekliye benziyordu. Büyük bir kafası, geniş bir burnu ve gözaltı torbaları vardı. Yüzündeki tek gösterişli şey bir tutam gri bıyıktı. Gülen, beni başını sallayarak selamladı. ABD'de 17 yıl geçirmiş olmasına rağmen, neredeyse hiç İngilizce konuşmadı. Beni koridordan geçirerek kaldığı yeri gösterdi. İki küçük oda, yerde bir halı, bir somya, seccade, bir masa, kitaplık ve yürüyüş bandı vardı."

"Gülen'ın konuşması dolaylı ve anlaşılması zor"

Gülen'in konuşmasını "dolaylı ve anlaşılması zor" olarak nitelendiren Filkins, "Ona öncülüğünü ettiği hareketin siyasetle ilgisi olup olmadığını sorduğumda, çok fazla yandaşının olduğunu söyledi. Hiçbir vatandaşın ya da sosyal grubun politikanın dışında kalamayacağını çünkü siyasi kararlar ve eylemlerin onların hayatlarını etkilediğini ifade etti." diye konuştu.

Gülen'in yorgun göründüğüne işaret eden Filkins, yaklaşık 45 dakika sonra kendisine görüşmenin bittiği sinyalinin verildiğini belirtti.

Makalesinde Gülen’in Türkiye’de yargı ve polisteki yapılanmasına geniÅŸ yer veren Filkins, mülakatlarından da alıntılar yaptı.

"HSYK'ya kimin seçileceğine Gülenciler karar verdi"

Ankara ziyareti sırasında 2011'de Orhan Gazi Ertekin adlı bir hakimle görüştüğünü ifade eden Filkins, Ertekin'in kendisine FETÖ'nün yargıdaki yapılanmasına ilişkin tecrübelerini aktardığını kaydetti.

Ertekin'in FETÖ üyelerinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) nasıl yerleÅŸtirildiÄŸini anlattığına iÅŸaret eden Filkins, Ertekin'in "Gizli bir dil kullanıyorlardı. Gülenciler kimin seçileceÄŸine karar verdi ve iÅŸ birliÄŸi yapmaya gerek duymadılar.” ifadelerini aktardı.

Filkins, makalesinde, lise yıllarında örgüte katılan Ahmet Keleş ile 17 yıl FETÖ hareketinde yer aldıktan sonra 2003'te ayrılan Said Alpsoy'un, insanların çoğu zaman garip törenlerde kendilerini kaybettiğine şahit olduklarına yönelik anılarına da yer verdi.

"Ayak öpme törenleri yapıldı"

Filkins, uzun yıllar FETÖ'nün yapılanması içinde yer aldıktan ve önemli noktalara geldikten sonra örgütten ayrılan Keleş'in Gülen'i, kendisini mütevazi biri olarak tanıtmasına rağmen megaloman ve tereddütsüz itaat isteyen biri olarak tanımladığını belirtti.

Makalede Filkins, örgüt içinde yapılan törenlerle ilgili olarak "Alpsoy, yüzlerce kez şahit olduğu olaylarda, odada toplanan bir grup erkeğin isteği dışında arkadaşlarından birini yere yatırdıktan sonra ayakkabı ve çoraplarını çıkararak ayağını öpmeye başladıklarını söyledi." ifadeleri kullanıldı.

"Ayakkabısına su doldurarak içtiler"

Alpsoy'un kimsenin ayağını öpmediğini ancak törenin üç dört kez kendisine de uygulandığının aktarıldığı makalede, Keleş'in de törenlerin farklı şekillerde uygulandığını ve insanların birilerine sevgisini göstermek için ayakkabısına su doldurarak içtiği örneğine yer verildi.

Filkins yazısında, Alpsoy'un Gülen tarafından giyildiğini iddia edilen bir ayakkabıyla ilgili aktardığı anısında ise Gülen'in ayakkabısını giyen birinin törene katıldığını ve bu kişinin ayakkabısından bir parça deri koparılarak saatlerce kaynatıldıktan sonra insanlar tarafından yenildiğini anlattığını yazdı.

Gülen'den arta kalan yiyecekler için kavga

FETÖ üyelerinin Gülen'den arta kalan yiyecekler için kavga ettiği belirtilen makalede, Keleş'in, "Gülen tüm bu olaylardan haberdar ancak sadece gülerek karşılık veriyor." sözlerine yer verildi.

"Darbe teşebbüsüne kalkışacak güçteki tek grup"

Bazı eski Amerikalı yetkililerin beyanatlarına da yer verilen makalede, FETÖ üyelerinin (darbe teşebbüsünde) öncü rol alma olasılığının çok yüksek olduğu belirtilerek "Çünkü orduda onlardan daha büyük ve birbirine bağlı bir grup bulunmuyordu." ifadelerine yer veriliyor.

Makalesinde, 2008 ve 2011 yılları arasında ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olan James Jeffrey’in görüşlerine de yer veren Filkins, Jeffrey’in Türkiye’deki 15 Temmuz kanlı darbe giriÅŸimi hakkında “Gülencilerin darbe teÅŸebbüsüne kalkışacak güçteki tek grup olduÄŸu” yorumunda bulunduÄŸunu kaydetti.

Filkins, kendini Yarbay A.K. olarak tanıtan bir başka yetkilinin de "Gülen'in lider kadrosundan olduğunu düşündüğüm biri kişi aracılığıyla darbe teşebbüsünden bir hafta önce haberdardım." ifadelerine yer verildi.

"Gülen hareketi büyük bir suç örgütü"

Filkins, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın ise kendisine, "Gülen hareketi büyük bir suç örgütü. Tahminlerimize göre, darbe teşebbüsüne katılan 11 binin üzerinde kişi var. Gülen örgütüyle herhangi bir bağı olan, yargı, özel sektör, medya veya diğer alanlarda olanların hepsinin peşine düşeceğiz." dediğini belirtti.

Makalede FETÖ'nün elebaşı Gülen’in ABD’ye yerleÅŸmesinde önemli rol oynayan ve Gülen’in yeÅŸil kart alması için destek veren ABD Merkezi Haber Alma TeÅŸkilatı'nın (CIA) eski ajanı Graham Fuller’in de görüşlerine yer verildi.

Fuller’in CIA’den ayrıldıktan sonra, siyasal Ä°slam üzerine akademik çalışmalar yaparken Gülen’le tanıştığına iÅŸaret eden Filkins, Fuller'in kendisine CIA ve Gülen arasında bir iliÅŸkiden haberi olmadığını söylediÄŸini aktardı.

Filkins, Fuller’in Gülen hakkında Federal SoruÅŸturma Bürosu’na (FBI) destek mektubu kaleme aldığını belirttiÄŸini ve “Tekrar yazarım” ifadelerini kullandığını da yazdı.

"Türk polisi ABD Konsolosluğunu ziyaret etti"

Filkins, makalesinde, Amerikalı diplomat Stuart Smith tarafından 2005'te yazılan bir telgrafta, 3 üst düzey Türk polisinin Gülen'in ABD'de ikamet etmesini kolaylaştırılmasını istemek amacıyla ABD'nin İstanbul'daki Konsolosluğunu ziyaret ettiğini yazdı.

ABDdeki bazı yetkililerin gizli yazışmalarda Gülen'e yeşil kart verilmesine karşı olmalarına rağmen Gülen'in başvurusunda başarılı olduğunu çünkü kısmen etkili dostlarının onu desteklemek için mektuplar yazdığını kaydeden Filkins, eski CIA görevlisi George Fidas, ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi Morton Abramowitz ve muhtemelen en dikkat çekenin de eski CIA direktörü Graham Fuller'in bu dostlar arasında olduğunu vurguladı.

 AA

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.